İSTERİM

Zikrim hiç yok sandılar
Oysa “suskundum” her an
Soğuktum ya yandılar
Savrulmaları ondan
Lal dediler hep bana
Kızgın “sağır sultanlar”
Tutsaklardı mekana
Ruhumu duymayanlar
Böyle bir cihanda ben
Konuşulsun istemem
Bunca kutsanmışken ten
Tek öğretmendir eylem
İçim sarsmaktan yana
Yıkılsın dik duranlar
Zan karışsın izana
Şaşırsın uyduranlar
Mavi yeşile dönsün
Duruversin şu dünya
Yaktıkça ateş sönsün
Gerçek olmasın rüya
Dağ başında tek ağaç
Kalsın madem yokluk var
Tokları yesin her aç
Genişe yar olsun dar
Ay batsın güneş ile
Gece şenlensin biraz
Değişsin mevsim bile
Kışın yensin al kiraz
Kurulsun tüm pazarlar
“Alım satım” yapılsın
Hileli çıksın zarlar
Helvalara tapılsın
Ne yardan geçebilsin
Ne de terketsin seri
Ne hakkı bilebilsin
Ne batılı serseri
Beklerim ötüversin
Sabah akşam kargalar
Assolist oluversin
Bed sesli kurbağalar
Dünya öyle olsun ki
Utansın cümle alem
Öfke, birden dolsun ki
“Hakimi” kırsın kalem
Gömülsünler isterim
Göklerin sahipleri(!)
Ben “toprağı” eşerim
Bulmak için cevheri
Belki arlanır “insan”
Artınca sırtında yük
Unutulursa nisyan
Bilinir dava büyük
siyasetmektebi.com
Bir çırpıda okudum, sonra bir daha.
Sonra bir de sesli okurken kayıt yaptım.
O da ne:
“Assolist oluversin
Bed sesli kurbağalar”
mısraları tam da beni tanımlıyor 🙂
Vazgeçtim kayıttan.
İmza: serseri
“Ne yardan geçebilsin
Ne de terketsin seri
Ne hakkı bilebilsin
Ne batılı serseri”
Buradaki serseri.
Allah razı olsun.