GEL! (Resulullah’a s.a.a. )

Mevlid kandili ve vahdet haftasına ithafen…
Gel ey sevgili sultan ötelerde durma gel
Bu perişan halimi ne olur hiç sorma gel
Biçare olan gönlü çöllere savurma gel
Gel canımızdan öte bizlere can olan gel
Karanlık gecelerde beklenen tân olan gel
Ayrılığın derdine derman bulunmaz gayrı
Yarinden ayrılana sual sorulmaz gayrı
Vuslat için yananlar narda kavrulmaz gayrı
Her asırda ve çağda kalplerde yaşayan gel
İlahi aşkı tadan o aşk ile yanan gel
Göğün maviliğini soldurdular sen yokken
Arzı fitne fesatla doldurdular sen yokken
Kırmızı nice gülü yoldurdular sen yokken
Yetişte kurtar bizi ey dertlere derman gel
Zalimlerin elini kestirecek ferman gel
Açta o gül yüzünü bize doğru bakıver
Nurun ile kararan şu gözleri yakıver
Köleniz, boynumuza aşk zinciri takıver
Ey kevserin sahibi ey o suyu sunan Gel
Hak bülbülü olup ta gönlümüze konan gel
Özlemin canı sardı, ruh sarardı ey Resul
Göremeyince seni, göz karadı ey Resul
Baharda gönlümüze yağan kardı ey Resul
Yüce ahlakı ile ey yürüyen Kur’an gel
Zulmedenin yurdunda dağlar gibi duran gel
Muhtacız yol gösteren o kutlu sözlerine
İlahi şefkat saklı parlayan gözlerine
Yalnız Hakka yürüyen pak ayak izlerine
Yatağından yedi kat semaya uzanan gel
Risaletinden önce rızayı kazanan gel
Firakının acısı yakar en katı kalbi
Sana hasret yürekler ey habipler habibi
Neredesin ey Resul ey dertlerin tabibi
Gözyaşları sanadır, her gece ağlayan gel
Ey şefaat kaynağı, şefkatle çağlayan gel
Gündüzler sahipsizdir, ağlar sana geceler
Seni tasvir edemez aciz kaldı heceler
Gel gör ki senden sonra hep devleşti cüceler
Hakkın yolu uğrunda ey kılıç kuşanan gel
Her iki cihanda da özlenilen yarân gel
Gittiğin gün karardı asumanda duran nur
Ey nuru nurlar yakan nurları solduran nur
Kalbini açanları rahmetiyle vuran nur
Bitsin firakın artık canlara can katan gel
Nefsini Rabbi için ey Rabbine satan! gel
siyasetmektebi.com