ELHAMDÜLİLLAH…

03 Aralık 2013 yılında “bismillah” diyerek çıktığımız yolda 5. yılımızı geride bırakmanın sevincini yaşadığımız bugünlerde bize bu imkanı, gücü ve inancı bahşeden, onca hatamıza, günahımıza ve yanlışımıza rağmen bizi sürekli olarak nimetlendiren, sırat-ı müstakim’i bize aşikar kılıp o yolda sabit kalma bilincini yüreklerimize ve zihnimize kazıyan, İslam İnkılabına ve İmam’a tâbiiyet şerefini bize nasip eden ve şehitlere gıpta hissini kalbimizde yeşerten yüce Rabbimize c.c. sonsuz hamd ve şükür ediyor, O’nun c.c. habibi, resulü ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Resulullah’a s.a.a ve Resulullah’ın s.a.a. pak ve tertemiz Ehl-i Beyt’ine a.s. salat ve selamlarımızı gönderiyoruz.

6. yılımıza yine aynı direnç ve bilinçle girmenin mutluluğuyla bunca süre zarfında bizleri yalnız bırakmayan  siz değerli takipçilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz ki bu yol, ilk adımından itibaren çetrefilli, dikenli, tuzaklarla dolu, uçurumların kenarından yürümeyi gerektiren bir yoldu. Bilginin, tek başına çölde rehbersiz kalmış bir yolcu hükmünde bulunduğu bu çağda, bilincin, bilginin elinden tutup ona doğru yerde, doğru zamanda bulunmayı ve doğru tepkiler vermeyi öğretmesi gerekiyordu. Bakmayı bilenin fakat nereye bakması gerektiğini bilmeyenlerin, yönleri ellerine geçirmiş olanlar tarafından başlarının sürekli olarak hedeften başka taraflara çevrilip, hakka taraftar olmak isteyenlerin batıla taraftar kılındığı, “gören körlerin” adeta klonlandığı bir zaman diliminde, “oku” emrinin “anla” emrini de içerdiğini birilerinin başkalarına haykırması zaruriydi.

İşte bu bilinç ve sorumlulukla 5 yıl önce yola çıktık ve asla kimseye bir şeyler öğretme hevesinde olmadık. Yazdığımız her şeyin bir dayanağı, kaynağı illa ki vardı ve var olacakta, fakat biz bilginin nasıl “algılanması” gerektiğine odaklandık. Bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bir devirde “bilincin”, bazen bilgiyle ve bilgi edindirme çabasıyla nasıl perdelendiğini, ihtiyaçtan fazlasıyla obezleştirilen zihinlerin nasıl “hareket”siz kılındığını, sürekli okunduğunu ama ne amel edildiğini ne de gerçekten derde derman konuşmaların yapılmadığını, öğretimin, uyuşturmanın aracı haline getirildiğini ve “kanaat önderleri” tarafından (bilinç anlamında)”aza kanaat” eden bir neslin yetiştirildiğini müşahade ettiğimiz için, mektebimizin bize yüklediği sorumlulukla her türlü tepkiyi göze alarak “bilinçlendirme” vazifesini gücümüz yettiğince ifa etmeye gayret gösterdik.

Beklediğimiz gibi ilk olumsuz tepkiler hedefimizdeki zalimlerden değil, o zalimlerin varlığını sırtlandıkları kitaplar ile meşrulaştırmaya çalışan “dost”(!)lardan geldi. Türlü türlü ithamlara maruz kalıp, kendilerince mektebi tekelleştirenler tarafından afaroz edilsek de Allah’a c.c. hamdolsun ki hedefimize ulaştık ve özellikle tarihten, Resulullah’tan s.a.a  ve Ehl-i Beyt’ten a.s. verdiğimiz örnekler ile doğru bakış açısının yakalanmasına bir nebze de olsa yardımcı olabildik. Gündemin, akılları karıştıran akıcılığına, vesveselere yol açan şiddetine ve rengine nasıl yaklaşılması gerektiğine dair yazılarımızla da hakkın batıldan ayrıştırılmasına, dostun düşmanın tanınmasına yine kendimizce katkıda bulunduk.

Ve tüm bu çabalarımız sonucunda da beklediğimiz oldu. “İman ettik demekle imtihan edilmeden bırakılacağımızı” zaten düşünmüyorduk ve imtihan vakti gelip çattığında da “Allah’tan c.c. hayırdan başka bir şey görmediğimiz” için şükrümüz ve davamıza olan inancımız arttı. Attığımız okların hedefini bulması bizi nihayetsiz sevindirdi. 

Bundan sonra da Allah c.c. nasip ettiği sürece bu yolda yürümeye devam edecek, elimizden geldiğince İslam İnkılabının ve İmam’ın nurunun meydanları aydınlatması, hakkın batıla galip gelmesi ve nifak ile zulmün yeryüzünden silinmesi için gayret göstereceğiz. Dosta düşmana yıkılmadığımızı, yılmadığımızı, eğilmediğimizi, gözlerimizin hala keskin olduğunu ve “renkleri” ayırt edebildiğimizi ispat edeceğiz.

Değerli takipçilerimizden de bu yolda dualarını talep ediyoruz. Eleştirilerinizi ve önerilerinizi önemsiyor ve bekliyoruz. Şafağın yaklaştığı şu günlerde doğacak nura hasret çeken tüm kardeşlerimizi sevgiyle selamlıyoruz. Allah’a c.c. emanet olunuz…

siyasetmektebi.com